Amerika ’nın 9 Popüler Şehrinde Kaçırılmayacak Şeyler

Hareketin asla eksik olmadığı Amerika Birleşik Devletleri şehirleri arasından en güzel 9 tanesini seçtik. Her bir şehrin ayrı bir özelliği var, onları keşfetmek için yola çıkmaya hazır mısınız?

Görmeden Dönmemeniz Gereken ABD Şehirleri ve Yapılacaklar

New York‘tan Los Angeles‘a macera dolu Amerika ’yı keşfetmek için vazgeçilmez turistik şehirler ve bu şehirlerde mutlaka görmeniz gereken yerler. Amerika turu düşünenler veya bir sonraki tatil için ilham arayanların kendinden geçeceği gezi rehberimizde Amerika Birleşik Devletleri’nde görülmeye değer şehirleri göreceğiz.

New York’un Işıltısına Dalın

Dünyanın kalbinin attığı yer diyebileceğimiz New York, ister turist olarak olsun ister yaşamak için, çoğu insanın hayallerini süsleyen bir şehir. Biz şimdilik işin turistik kısmına odaklanalım. Gelelim New York’ta görülecek yerler ve mutlaka yapılması gereken şeylere.

Öncelikle New York’un meşhur yerleri denince akla ilk gelen yer olan Times Square meydanı kesinlikle ayak basmanız gereken bir nokta. Onun dışında saymakla bitmeyecek, her sokağında yeni bir yer keşfedeceğiniz New York Manhattan’a bırakın kendinizi.

Empire State Building, Central Park, Özgürlük Heykeli gibi dünyaya mal olmuş turistik yerleri gezdikten sonra Broadway gösterilerinden birini seçip kendinizi renkli gösteri dünyasına atabilirsiniz.

Hollywood’ta Walk of Fame’e (Şöhret Yolu) Adım Atın

1958’den bu yana her geçen yıl yeni bir şöhretin eklenegeldiği, şehrin en önemli turistik cazibe noktaları arasında olan Şöhret Yolu kesinlikle hayatınızda bir kez olsun görmeniz gereken bir yer. Bugs Bunny ve The Simpsons gibi hayali kahramanların da yer verildiği yıldızlı kaldırım taşları hakkında en şaşırtıcı bilgi ise Michael Jackson’ın adına yapılmış 2 yıldız bulunmasıdır. Bu havayı solumak ve tabiri caizse yıldızlar geçidi üzerinde siz de adım atmak isterseniz gitmeniz yer tam olarak Hollywood Bulvarı oluyor.

Washington DC‘de Beyaz Saray’ı Görün

Amerika’nın başkenti neresi sorusuna cevap olan Washington DC haliyle federal devletin merkezi. Bürokratik merkez olma özelliğinin dışında müzeleri, anıtları ve alışveriş merkezleriyle size tam aradığınız dengeyi sağlayacak. Beyaz Saray, Amerikan Kongre Binası, Washington Anıtı ve Lincoln Anıtı‘nın büyük bir park kompleksinin içerisinde yer aldığı National Mall kesinlikle Washington’da görülecek yerlerin başında geliyor.

Bütün bir gününüzü alacak bu gezinizi bitirdikten sonra çimenlerde yayılıp yorgunluğunuzu atın. Potomac ve Anacostia Nehirleri üzerinde bir yürüyüş yapmak veya tekne gezisine katılmak da oldukça güzel bir seçenek. Daha hareketli bir etkinlik veya canlı bir ortam isterseniz de son yıllarda gelişmiş ve hareketlenmiş olan Wharf marina yeme içme ve sosyalleşme ihtiyacınızı çok güzel karşılayacak.

San Fransisco‘da Tramvaya Binin

Bazı şehirlerin simge haline gelmiş belli başlı yapıları ve noktaları vardır. San Francisco için şehrin tepelerini gezebileceğiniz, inişli çıkışlı yolları tatlı bir şehir gezisine çeviren tramvayları buranın sembolu diyebiliriz. Tabii bir de fotoğraflardan hatırlayacağınız devasa San Francisco köprüsü. Amerika turu programı yaparken San Francisco’yu gezi listenize eklemeyi unutmayın.

Miami’de Beach Party’lerde Coşun

Amerika’da partilemenin birçok insanın hayal ettiği bir şey olacağını tahmin ediyoruz. O nedenle Amerika’ya gidip de Miami’yi görmeden dönmek olmaz. Yaz kış hareketliliğini yitirmeyen Miami’ye ne zaman gidilir derseniz fırtınaya en az rastlanan ve havanın genellikle sıcak ılıman olduğu Şubat-Mayıs arası. Miami gece hayatına gelecek olursak. Gece kulüpleri arasında en çok adından söz ettirenler Club Space, Basement, E11even. Fakat bu şehir o kadar canlı ki bu saydıklarımız Miami gece kulüplerinin yalnızca birkaçı. Hareketli sokakları ve beach partileriyle eğlenceye doyacağınıza eminiz.

Boston’da ABD Tarihinde Yolculuğa Çıkın

Amerika Birleşik Devletleri’nin temellerinin atıldığı şehirlerden olan Boston ülke tarihini merak edenler için önemli bir durak. Tarihin izini sürmek için Freedom Trail (Özgürlük Yolu) şehrin önemli tarih noktalarını yürüyerek keşfedebileceğiniz bir gezi güzergâhını oluşturuyor. Bunun üzerine bir de Boston’da tekne turuyla gezinizi taçlandırın. Akşamları ise Boston Senfoni Orkestrası konserlerine bilet bulursanız tatiliniz tamam demektir.

New Orleans’ta Caz Dinleyin

Müzik tutkunlarının görmese de mutlaka aşina olduğu yer caz müziğinin kalbinin attığı New Orleans. Sokakların daima cıvıl cıvıl olduğu bu kentte müziğe doyacaksınız. French Quarter (Fransız Mahallesi) bu arayışta olanlar için kesinlikle yaya olarak gezmeleri gereken bir bölge. Özellikle de fotoğraflardan bileceğiniz Frenchmen Street. New Orleans’ta canlı müzik dinlenecek en iyi yerler de tam olarak bu sokak üzerinde.

İkinci Dünya Savaşı Müzesi New Orleans’a gelmişken görmeden dönmemeniz gereken yerlerden biri. Zira burası sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde de değil, aynı zamanda dünyanın en iyi müzeleri arasında gösteriliyor. French Quarter’dan yürüme mesafesi uzaklıkta olan müzeyi gezdikten sonra hemen yakınındaki Garden District’e gidip inanılmaz güzellikte Instagram fotoğrafları çekebilirsiniz. New Orleans’ın bütün cümbüşüne ve turistik yerlerine doyduysanız şehir parkı City Park’a gidip soluklanabilir, gezinize tam gaz devam etmek için enerji depolayabilirsiniz.

Las Vegas’ta Şansınızı Deneyin

Eğlence ve ışıltının şehri Las Vegas‘a geldiğiniz andan itibaren bambaşka bir dünyada olduğunuzu hissedebilirsiniz. Bu büyülü zamanı en iyi şekilde geçirdiğinizden emin olmak için size mutlaka gitmeniz gereken yerleri söyleyelim. İlk olarak Las Vegas konaklama seçeneklerine bakalım; fotoğraflardan da tanıyacağınız lüks oteller Bellagio ve Caesars Palace. Zaten bu iki oteli kaçırmanız imkansız, şehrin en merkezi ve turistik yerine kurulmuş oteller yan yana duruyor. Eyfel Kulesi’nin aynısının küçük boyutlusunu göreceğiniz Las Vegas’ta bütün meşhur dükkanlar ve iştahınızı kabartacak restoranlara adım başı rastlayabilirsiniz. Şansınızı denemek isterseniz binbir çeşit casino‘ya girebilir, oyun oynamasanız bile ambiyansı görmek için bile olsa ortama bakabilirsiniz.

Chicago’da Yeme İçme ve Dansa Doyun

Amerikan tarzı pizzayı klasik İtalyan pizzasından ayıran özelliği hepimiz biliyoruzdur. Aynı fotoğrafta gördüğünüz gibi Chicago usulü pizzalar kalın ve bol malzemeli oluyor. Bu da yemeğe oturduğunuzda ufak çapta bir ziyafet demek! Bu kadar enerjiyi aldıktan sonra hareket etmek isteyebilirsiniz. Bunun için de en iyi yerdesiniz. Oldukça hareketli bir sosyal yaşam tarzına sahip olan Chicago gece hayatı açısından da oldukça hızlı. Magnificent Mile (Muhteşem Mil) adındaki meşhur caddede alışveriş ve kafeleri arşınladıktan sonra şehirdeki günlerinizi Navy Pier, Millenium Park ve şehri tepeden görebileceğiniz Willis Tower‘ı ziyaret ederek tamamlayın.