İstanbul’da Gezilecek Yerler düşünülünce akla gelen semtlerden biridir Eminönü. Meşhur balık ekmeği ile akıllarda yer eden tarihi yarımadamızdır. Aynı zamanda uygun alışveriş noktalarından biridir.
Galata Köprüsü Haliç’in iki yakasında bulunan Eminönü ile Karaköy’ü birbirine bağlar. Balık tutmayı sevenler tarafından tercih edilen noktalardan biridir.
Eminönü’nde bulunan bir çok yapının kesişim noktasında bulunduğundan dolayı önemlidir. Banklarında oturup simidinden tadabilir, taze lokumlarından alabilirsiniz.
Döneminde Mısır’dan gelen malların ve özellikle baharatların satıldığı bir yer olması sebebiyle Mısır Çarşısı olarak anılan bu yer , Yeni Cami külliyesinin en önemli yapısıdır. Her çeşit baharat ve şifalı bitkilerin satıldığı yer olduğu için popüler çarşılardan biridir.
Bizans döneminden beri en önemli ticaret bölgesi olan yerlerden biridir. Aklınıza gelebilecek her türlü ürünü,uygun fiyata bulabilirsiniz. istanbul’da Gezilecek Yerler arasında en dikkat çeken yerlerden birisidir.
1597 yılında temeli atılan cami İstanbul tarihine ışık tutan yapılardan biridir. Hem mimarisiyle hem de iç dekorasyonuyla dikkatleri üzerine çekmektedir. Ayrıca konum olarak denizin mavilikleriyle birlikte bütünlük oluşturarak görsel şölen sunmaktadır.
Osmanlı döneminde Topkapı Sarayına gül yetiştirmek amacıyla kullanılmış olan Gülhane Parkı ; güzel bahçeleri, çiçekleri, havuzları ve dinlenme yerleri ile ilgi odağı olmuştur. Nisan-Mayıs aylarında buraya gelirseniz eğer mutlaka ‘Lale Festivali’ zamanlarında ziyaret ediniz.
1887-1889 yılları arasında,Sultan II. Abdülhamit döneminde Alman bir mimara tarafından, Tarihi Şark Ekspresi (Orient Express) için yaptırılan Sirkeci Garı, sıralı taş ve tuğla örülü Bizans tarzı duvarları, Selçuklu kapısı ve İslami mimariye uygun at nalı şeklindeki kemerli pencereleri ile ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir.
Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir Bazilika bulunduğundan, Bazilika Sarnıcı olarak da bilinmektedir. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılan bu büyük yeraltı sarnıcı, suyun içinden yükselen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak da isimlendirilmiştir.
Tarihi 1898’lere dayanmakta olan müze, Türkiye İş Bankası’nın kurulduğu günden bugüne kadarki bankacılık ile ilgili belgelerin, gereçlerin, iletişim araçlarının, fotoğrafların, resimlerin, reklam ve promosyon malzemelerinin, filmlerin gelecek nesillere taşınmasında büyük rol oynamaktadır.
Semtin en favori yerlerindendir. Günün her saati kalabalık görmek mümkün ,hatta genelde teknelerin içi tıka basa doludur ve ayakta yiyen insanlara denk gelmeniz muhtemeldir. Kalabalık olması kesinlikle gözünüzü korkutmasın ; balık ekmeğinizden bir ısırık aldıktan sonra buna değdiğini anlayacaksınız 🙂
Diğer gezi yazılarımız için tıklayınız
Bir Yorum