Süleymaniye Camii | Mimar Sinan’ın Kalfalık Eseri
Süleymaniye Camii
İstanbul’da Gezilecek Yerler‘in başında gelen Süleymaniye Camii, Haliç’in yüksek kesiminde konumlanmış ve maneviyatı çok yüksek bir ibadethanedir. 1551-1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen camii, gösterişten uzak ve yalın bir mimariye sahiptir. Usta’nın “Kalfalık eserim” diye bahsettiği Süleymaniye Camii‘nin detaylarına gelin birlikte bir göz atalım.
İstanbul Gezisi İçin Tavsiyeler
Türkiye’de bulunan ve ibadete açık olan tüm camilerimizde giriş ücreti bulunmamaktadır. Tüm camilerde giriş ücretsizdir.
- Bayların kısa şort, bayanların ise başları açık veya kısa etek, pantolon ile ziyaret etmesi uygun değildir.
- Özellikle cuma namazı ve vakit namazlarında ziyaret etmek yerine, iki namaz vakti arası ziyaret etmek daha uygun olacaktır.
- Camii gün boyunca ibadete açık olduğu için ziyaret sırasında ve ibadet alanı çevresinde sessiz olmak, ibadet edenlere saygı göstermek daha uygun olacaktır.
- Camii içerisinde fotoğraf ve video çekimi için görevli kişilerden kesinlikle bilgi alınmalıdır.
Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile 1551 yılında inşa edilmeye başlanan Süleymaniye Camii‘nin yeri, rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman‘ın bir gece rüyasına Hz. Muhammed’in girmesi ile belirlenir. Rüyada Hz Muhammed, Ulu Padişah’ı Haliç’te yüksek bir tepeye götürür, camiyi buraya yaptırmasını söyler, mihrap ve mimberin yerini bile gösterir. Bunun üzerine sabah uyanır uyanmaz Mimar Sinan‘ı huzuruna çağıran Padişah, camiyi yaptıracağı yere Sinan ile birlikte gider. Tepeye vardıkları zaman neyin nerede konumlanacağını tek tek gösteren Sinan, Padişahı büyük şaşkınlığa uğratır. Sinan’ın söylediği her şeyin rüyadaki ile birebir olduğunu gören Padişah’ın şaşkınlığını gideren mimar, şu sözleri sarf eder; “O rüyada bir adım arkanızda ben duruyordum Sultan’ım.”
Yapımı 1557 yılında biten Camii, dönemin tüm ihtiyaçlarına ev sahipliği yapacak şekilde inşa edilmiştir.
- Külliye
- Cami
- Rabi Medresesi
- Salis Medresesi
- Evvel Medresesi
- Sani Medresesi
- Tıp Medresesi
- Kanuni Sultan Süleyman Türbesi
- Hürrem Sultan Türbesi
- Türbedar Odası
- Darüşşifa
- Darüzziyafe
- Darülhadis Medresesi
- Tabhane
- Mimar Sinan Türbesi
- Hamam olmak üzere 15 bölümden oluşmaktadır.
Oldukça sade bir mimariye sahip olan Süleymaniye Camii, günümüzde yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olduğu gibi ibadete açık olması sebebi ile müslüman halkının da tıpkı Sultan Ahmet Camii gibi en gözde ibadethanelerinden birisidir.
Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden birisi olan Süleymaniye Camii, oldukça yalın bir mimariye sahip olsa da içeri girildiğinde işçiliği ile büyük merak uyandırmaktadır. 53 m yüksekliğinde ve 27,5 çapında olan ana kubbe, Ayasofya’da olduğu gibi 2 yarım kubbe ve 4 fil ayağı ile desteklenmektedir. Her biri 40-50 ton olan, 9,02 m yüksekliğinde ve 1,14 m çapındaki bu dört sütunu Mimar Sinan, Dört Halife’ye benzetmektedir.
Caminin 4 köşesinde birer minare bulunmaktadır. Bu minarelerin camiye bitişik iki tanesi üçer şerefeli ve 76 m. yüksekliğinde, cami avlusunun kuzey köşesinde son cemaat yeri giriş cephesi duvarının köşesinde bulunan diğer iki minare ise ikişer şerefeli ve 56 m. yüksekliğindedir. Mimar Sinan’ın 4 minareli inşa etmesinin sebebi, Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki 4. padişah olmasıdır.
Kubbe kasnağında 32 pencereye bulunmaktadır. Kubbenin içine ve köşelerine ağzı iç tarafa açık bir şekilde yerleştirilen 50 cmlik 64 küp, cami içerisinde hassas bir akustik meydana gelmesini sağlamaktadır.
Cami, içerideki hava akımı sayesinde kandil islerini tek bir yerde toplayacak şekilde inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemde elektrik olmadığı için, cami 300 e yakın kandil ile aydınlatılıyordu. Hava akımı sayesinde ana giriş kapısının üzerindeki bir odada toplanan isler, sonrasında mürekkep olarak kullanılmaktadır.
28 revakın çevrelediği caminin avlusunun ortasında dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunmaktadır.
Caminin kıble tarafında içinde Kanuni Sultan Süleyman’ın ve eşi Hürrem Sultan’ın bulunduğu bir türbe mevcuttur.
Caminin sol çaprazında iki sokağın kesiştiği yerde ise Mimar Sinan’ın türbesi bulunmaktadır.
Özel araç ile ulaşım pek kolay değildir. Muhitin sokakları oldukça dar ve çoğu sokak tek yön olduğu için ulaşım zorlu bir süreç haline gelebilir. Ayrıca yakınlarda otopark bulmak da pek mümkün değil. Toplu taşıma tercih edecek olursanız, konum olarak oldukça merkezi olduğu için ulaşım her yönden çok rahat olacaktır.
- Eminönü tarafından gelecek iseniz yürüyerek biraz yokuş çıkmanız gerekir.
- Beyazıt tarafından gelecek iseniz İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü’nün arka tarafına, Veznecilere doğru yürümeniz gerekir.
- Bağcılar-Kabataş tramvayını kullanır iseniz Beyazıt durağında inip yürümeniz gerekir. Tramvay ücreti 3,50 TL dir
- Adres: Süleymaniye Mah, Prof. Sıddık Sami Onar Cd. Fatih/İstanbul
Cami içerisindeki yeşillik alan ziyaretiniz öncesi ya da sonrası oturup dinlenmek için oldukça ferah bir yerdir. Arka tarafındaki Haliç manzarası, Galata Köprüsü, Eminönü, Üsküdar gibi İstanbul’un güzide yerlerini ayaklarınızın altına sermektedir. Cami dışarısındaki yol, kurufasülye dükkanları ile ün salmıştır ve tadları muazzamdır. Mutlaka deneyimlemelisiniz. Ayrıca caminin alt tarafında pek çok cafe bulunmaktadır. Fiyatları oldukça ideal olmakla birlikte eşsiz manzaraya sahiptirler.